İmamoğlu Pendik’te: “Seçime Bir Gün Önce Yalan, İftira İle Milleti, Ekrem’i, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve Diğer Dostlarımızı Suçlamayın…
Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbulBüyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Pendik“Bize ‘terörist’ demeye çalışan bu aklı bir kez daha hatırlatayım. Hepiniz hatırlarsınız. Seçime 1-2 gün kala kırmızı bültenle aranan kişiye yazılan mektubu okuyan siz değil misiniz? Seçimi kazanmak için besbelli terör örgütünün üyesidir O mektubu okumak için, Gelirleri ve vergileriyle yönetilen TRT’ye milleti sokan sen değil misin?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Esenyurt ve Gaziosmanpaşa’dan sonra günün üçüncü halk mitingini Pendik Sahil Tören Alanı’nda gerçekleştirdi. İmamoğlu’na Pendik’te Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara ve Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç eşlik etti. Eşi Dr. Dilek İmamoğlu ile vatandaşları el ele karşılayan İmamoğlu, şunları söyledi:
” TARİHİ BİR DÖNEMİN, TARİHİ BİR GÜNÜN AKŞAMINDAYIZ: Tarihi bir zamanın, tarihi bir günün arifesindeyiz. Bu dönem, gelecekte de hep birlikte büyük değişimler yaratacağımız, milletin demokrasiye olan inancının, milletin Atatürk’e yakışır bir millet olduğunun ve “Egemenlik hepimizindir” diyen Atatürk’ün millet olduğunun bir ispatı olacağı bir dönemdir. kayıtsız şartsız millete”, Cumhuriyeti, demokrasiyi ve özgürlüğü hep birlikte savunmak için. Elinden gelen her şeyi yapan bir döneme imza atmanın arifesindeyiz.
YARIN MİLLETE BÜYÜK BİR ŞİKAYET VERECEĞİZ: Yarın millet olarak büyük bir sınav vereceğiz. Yarın çocuklarımız, gençlerimiz için çok özel bir başlangıç günü. Yarın çok temkinli bir başlangıç yapacağız. Özellikle gençlerimiz maalesef kendilerini sıkışmış hissediyorlar. Hayallerini bu ülkenin dışında kuruyorlar. Üniversiteler özgür değildir. Özgür değiller. Tweet atsam polis akşam eve gelir mi diye korkuyorlar. İşte gençlerin var olacağı ya da kendini umutsuzluğa düşüreceği bir seçimin arifesindeyiz. Özellikle gençler; yarına hazır mıyız? Gençler, yarın sizin büyük sınavınız. Ve göreceksiniz, bu seçimin de kazananı da gençler olacak. Bu oy , tıpkı o sırada burada olan çocukların tercihi gibi. Çocukların yanı sıra gençlerin seçimi. Neden biliyor musun? Çocuklar yozlaşmış eğitime takılıp kalmış durumda. Eğitimden kalan her şeye benzeyen bir sistem olan bir yarış maratonuna sürüklendi.
BU ÜLKENİN GENÇLERİ VE ÇOCUKLARI BU GÜCÜ EN AZ %85 İSTEMİYOR: Çocuklarımız ülkenin her yerinde anaokulu istiyor. Anneler çocuklarının yeterince büyümesini isterler. Ancak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eğitim hiç bu kadar eşitsiz olmamıştı. Eşitlik tamamen bozuldu. Bu nedenle, bu çocuklarımızın seçimidir. Sevgili anneler, sevgili babalar, büyükler; Çocuklarınız olabilir, torunlarınız olabilir, ‘Benim çocuğum siyasetten anlamaz’ demeyin. Bak, çocuğuna sor, sana gerçek yolu göstersin, ‘Kemal dedem için oy ver’ diyecek. Bu ülkenin gençleri, bu ülkenin çocukları en az %85 bu gücü istemiyor. Eğer söylüyorsam, ölçtüm. Allah’ım bizi bu çocuklarla mahcup etme. Milletimizi bu çocuklara mahcup etmeyin. Ya Rabbi, bu çocukların yanında kötü dil ve somurtkan sözler kullananlardan bir an önce bu çocukları kurtar. Canım çocuklarımız, o çocuklar artık güzel şeylerden bahsetmek istiyor.”
Vatandaşların “Ceketini çıkar” sloganlarına yanıt veren İmamoğlu, “Zaten ben niye ceket giydim? 6 Mayıs’ta çıkardığım ceketi hiç giymedim söyleyeyim mi?”
“BU SEÇİM, İRADEYİ ALIP SAHİBİ OLAN MİLLETE VERMEK SEÇİMİDİR:2012’de Beylikdüzü’nde ilçe başkanı olduğum dönemde -Twitter hesabıma bakarlarsa görürler- ‘Önce Beylikdüzü, sonra İstanbul ‘O zaman Türkiye değişir’ dedim. Çünkü bir avuç insanın sistemine doğru gittiğini gördüm. Artık milletin sistemini istiyoruz. Gençlik sistemini istiyoruz. Çocukların istedikleri hayatı yaşamalarını istiyoruz. Çok önemli bir sınav içindeyiz. Söylediğim gibi; Yeni nesil bu anlayışı istemiyor. Bakın o gidecek, şu gelecek demiyorum. Kimin gideceğini, ne geleceğini elbette biliyorum. Ama bu oy , bir rejim seçimi. Başımıza bela oldukları ve çöpe attıkları sisteme ‘güle güle’ deme tercihi. Millet iradesini bir şahsa, millet iradesini bir saraya götürmek, o iradeyi yeniden alıp sahibi olan millete vermek tercihidir. Başaracağız. Birlikte başaracağız.
2019’DAKİ BİR DRA’DA, HALA KALACAK O KADAR ÇOK DEMOKRASİ VURUŞU VAR: Kıymetli hemşerilerim bakın, o kadar şer ruhlara bulaşmış ki… Bugün bu ülkenin başındaki seçilmiş kişi, İstanbul sokak sokak dolaşıp Ekrem İmamoğlu’na ‘terörist’, cumhurbaşkanı adayımıza ‘terörist’ diyor. . Akılları hâlâ karışık. Düşünmediler. 2019’da da aynısını yaptılar. Öyle bir demokrasi kokusu aldılar ki hala tökezliyorlar. Bu akıl oylaması için, oy Bir koltuk için seçilmek için neler yapabileceğinizin bir özetini vereyim. Bir; Seçimi iptal ettiler. Demokrasimizi lekelemeye çalıştılar. Başkan ayağa kalktı ve milletine ‘hırsız’ dedi. Oy verenlere, sandık başında duranlara ‘hırsız’, ‘çaldılar’ dedi. 13 bin 500 oyla İstanbul’a seçildiğinizi nasıl zannediyorsunuz? Ancak seçim bir oyla bile kazanılıyor. Hatta bir bakan kalktı, adını söylemeyeceğim, ağzımı yormayacağım… Hani onun işi, evlilikle, ‘erkek erkek evlenir’ diye bir şey yok. , bu kadar. Sen ne diyorsun? Ama artık herkes onu ‘tek’ olarak tanıyacak. Şimdi bu kişi ‘700-800 terörist tespit ettik’ dedi. Oy
BU GİDİŞİN GÖSTERGESİ, BAĞIMLILIK GÖSTERGESİ: Bize ‘terörist’ demeye meyleden bu aklı size hatırlatayım. Hepiniz hatırlıyorsunuz. Seçime 1-2 gün kala terör örgütü üyesi olduğu belli olan kırmızı bültenle aranan bir kişiye seçimi kazanmak için yazı okuyan siz değil misiniz? Milletin vergisiyle, kazancıyla yönetilen TRT’ye o mektubu okuması için gönderen sen değil misin? Şimdi ayağa kalktılar, seçime bir gün kala millete, Ekrem’e, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na veya diğer arkadaşlarımıza iftira atmaya, böbürlenerek, iftiralarla aşağılamaya çalışıyorlar. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? Bu trendin bir göstergesidir. Umutsuzluğun bir işareti. Hata bile yapabilirsiniz. Bak, ‘hatta’ diyorum. Allah bu milleti kasten boş konuşanlardan, iftira atanlardan, milletini kutuplaştıranlardan, milleti bölenlerden, milletlerini oylarına göre tasnif edenlerden korusun.
GEÇMİŞLERİ VE ATATÜRK İLE SORUNLARI VAR: Milletimizin geçmişiyle de sorunları var. Onların da Atatürk’e kinleri var, biliyoruz. Bu bir avuç insanın endişesidir. Ancak 14 Mayıs’ta bu millet size -göreceksiniz- çok sert bir demokrasi tokadı atacak. Kıymetli hemşerilerim, güzel insanlar, bu kötülüklerden kurtulmamız lazım. Bu asık suratlardan kurtulmamız lazım. Dayakla, iftirayla milletine söz söyleyenlerden, milletimize parmak gösterip sınır koyanlardan kurtulmalıdır. Cumhuriyetin ve demokrasinin olduğu yerde, yani ülkemizde devletin hakimi, haddini bilen değil, haddini bilen ve milletine hizmet eden olacaktır. Halkını kul gören değil, halkına hizmet eden olacaktır. Cumhuriyet ve demokrasinin anlamı budur. Bu yüzden misyonumuzu seslendireceğiz.
BU BENİM 84. KİRAMIM: Siz değerli halkımızdan bir ricam var. Bak, sadece bir gün kaldı. Bu benim ilk mitingim biliyor musunuz? Bu benim 84. rallim. Büyükçekmece’deki 85. karşılaşmamızla final yapacağım. ‘Bu sürecin, bu seçimin en çalışkan askeri ben olacağım’ dedim. Elimden gelenin en iyisini yaptım. Bundan sonra yarın hep birlikte, hep birlikte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Hazır mıyız? Yarın hep birlikte sandıkta olacağız, tamam mı? Sandıkta görev alacağız. Sandıkta işimiz bitene kadar ayrılmayacağız. Bir oy bile sorun çıkarmayacağız. Sandık görevlileri, okullarda avukatlar, okullarda bilişimciler, biz her zaman birbirimizi kollayacağız, kollayacağız tamam mı? O zaman bu güzel bayraklarla bakın parti bayrakları değil demokrasi bayramını okulların önünde, sokaklarda okulların önünde kutlayacağız, Türk bayraklarımızla halay çekeceğiz, horon oynayacağız tamam mı?
ONLARIN TOPU, HEPSİ BİR FUNCH İNSAN: Buradan sesleniyorum: Sandık başkanı, değerli memurlar, ilçe seçim kurulu üyeleri, okul görevlileri, ücretli il seçim kurulu üyeleri, YSK’nın değerli üyeleri ve emniyetimiz, emniyetimiz, jandarmamız; Bakın, hepiniz bizim insanımızsınız, canımızsınız, ciğerimizsiniz. Yarın bu milletin her bir oyu, milletin şerefidir. Bu milletin şerefi size emanettir. İzleyip koruyacağınızdan eminiz. Oy kaybetmeyeceğinizden eminiz. Unutmayın ki önemli olan kişinin kalbindeki yeri değil, milletin kalbindeki yeridir. Şunu unutma. Demokrasimizi utandırmayın. Demokrasimizi canlandırın. Demokrasimize katkıda bulunun. Yanlış hizaladığın o terazi bir gün seni de tartacaktır. Adalet böyle bir şeydir. Bu yüzden görevinizi hakkıyla yapmanızı istiyorum. Bizden korkmalarını istiyorlar. Onlardan korkmuyoruz. Bunların hepsi sadece bir avuç insan. Onları evinize göndereceğiz. Bugün ilçeyi ziyaret edip bana hakaret eden kişiyi evine göndereceğiz. Evinize gitmeyin ve eşinize işveren olmaya çalışmayın, sizi kahveye gönderir. Sizi ikametgahınıza göndereceğiz. Evinizde eşinize ve çocuklarınıza hizmet edin. Bırakın bu milleti.
O KAYGI DUVARINI YIKTIK: İnsanların bizden korkmasını istiyorlar. O korku duvarını yıktık. Kendilerini ‘Kazananlar Kulübü’ olarak görüyorlar. Şimdi ‘Kazananlar Kulübü’ millet; ulusun kendisi. Hani ‘Atı kim alırsa Üsküdar’ı geçer’ dedi. Geçti. O gün geçti canım. Üsküdar’daki at da bizim. O gün geçti. Evet, baharın son bir günü. ‘Ben dönemi’ bitti, ‘biz dönemi’ başlıyor. Edison pişmandır. Kollarını sıvattın, ceketi çıkardın… Bak yarının kıyafeti bu yarına kıyasla. Herkes böyle giyinecek. Yarın için hazır mıyız? Hanımlar da yapabilir. Gömleğini giyer, kollarını sıvar. Tamam mı? Hep birlikte yarının kıyafeti gömleksiz, kolları sıvalı. Tamam mı? Her şey çok hoş olacak. Dünya duysun; Biz kazandık. Halk kazanıyor.”